Çaycuma’nın gelişmesinde ve bugünlere gelmesinde çok önemli görevler üstlenen Çaycuma’yı Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği’nin Çaycuma tarihinde çok özel bir yeri vardır. Belediye’nin yürüttüğü çalışmalarda en büyük yardımcısı Çaycuma’yı Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği idi. Dernek’teki yönetim yapısı çok ilginçti. Başlangıçta Belediye Başkanı, derneğin doğal başkanı, siyasi parti başkanlarıyla diğer seçilenler de yönetim kurulu üyesiydiler. Bu uygulama, Çaycuma’da birliği simgeliyordu. Ayrıca bütün seçilenleri yönetime alarak, hem yapılacak hizmetlerde siyasi engelleri aşmayı, hem de hizmet yaparken siyasi sürtüşmelerden uzak kalmayı amaçlıyordu.
Çaycuma’yı Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği’nde uzun yıllar başkan olarak hizmet etmiş olan merhum Maksut Çavdar, vefatından önce bize derneğin kuruluşunu, yapısını ve yaptıkları çalışmaları şöyle anlatmıştı.
”1957 yılına kadar süren hobi türünden çalışmalarımız artık yerini yöre insanlarına yararlı hizmetlere bırakıyordu. Bu yıl içinde kurduğumuz Çaycuma’yı Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği Belediye Reisi başkanlığında doğal üyeleri parti başkanları ve seçilenlerden oluşuyordu. Çaycuma için yapabileceklerimiz saptanarak altyapı çalışmalarına başlandı. Çaycuma’nın tarihinde 1930’lu yıllara dayanan at koşuları unutulmuştu. Tekrar gündeme getirerek 1957 yılında at koşuları derneğimiz yararına yapılmaya başlandı.
Mayıs-Eylül gibi yılda iki defa yapılıyordu. Bazen bu tarihlere denk gelirse dini bayramların son günleri de yapılıyordu. Zonguldak ilinden ve il dışından bir çok seyirci ve misafir geliyordu.
Artık at koşuları Çaycuma’nın geleneği olmuştu. Her konuda ilave eğlenceler yapılıyor. Farklı sportif aktiviteler sergileniyordu. Şiirli-müzikli eğlenceler, bisiklet-motosiklet-eşek yarışları ve atletizm koşuları. Arada deve güreşleri ve yağlı pehlivan güreşleri yapılmaktaydı. Derneğimiz yönetimi ve üyelerinin, Halkevi çalışmalarından kalan, bizlerin sahneye koyduğu tiyatro, getirilen tiyatro ve konserler gibi kültürel çalışmalar. Bu etkinliklerden elde edilen para Çaycuma’nın gelişmesine harcanıyordu. Bir örnek vermek istiyorum. 1960 veya 61 yılı Belediye bütçesi 90 bin TL’ye bağlanırken Derneğin bütçesi 110 Bin TL idi. Dernek etkinliklerde çalışanlara hiçbir ücret ödemiyor, tahminin üstünde gerçekleşen bütçenin tamamı Çaycuma’ya hizmet için sarfediliyordu.
Seka lojmanlarının bulunduğu yer at koşu pisti, orta alanı futbol sahası idi. Yola paralel yapılan 5000 kişilik beton tribünlerin altı at ahırlarıydı. Bu günler Çaycuma’nın özel bayram günleriydi. Çaycuma’nın altyapısı ve sosyal imkanları gelen misafirlere yetmeyeceği için her ev mutlaka misafir alırdı. Ev ve soframız açıktı.
İstanbul Veli Efendi’den bile koşu atı geliyordu. Bizim yerimiz yetmediğinden, Çaycumalılar kendi hayvanını dışarı salıp ahırını ve imkanlarını koşu atlarına bırakıyordu. Çaycumalıların, Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği etrafında böyle kenetlenmeleri Çaycuma’ya çok şeyler kazandırdı.
1959 yılında Genel Kurul gördüğü lüzum üzerine Belediye Başkanı ve siyasi parti başkanlarının seçilmeden yönetime girme hakları da kaldırarak seçilerek yönetim kurulunda görev yapmalarına amir maddeyi tüzüğe ilave etti.
İlk seçimde Dernek Başkanlığına getirildim. Devraldığım alt yapıyı da değerlendirerek daha hızlı hizmet üstlenen piyade albay, daha sonra jandarma binbaşısı ile Çaycuma’ya bir çok hizmetler yapılmıştır. Bunları bir kaç ana noktada toplamak mümkündür.
1- Bir çok yol toprak ve bazı yollar da arnavut kaldırımı olan yerlerin, dernek adına Çayır köyünde açılan parke taşı ocağında üretilen taşlarla döşenmesi.
2- Mevcut yolların genişletilmesi ve yeni yolların açılması.
3- Meydan, park gibi çalışmaların yapılması.
4- Bir Atatürk heykeli yapılması.
5- İlçemizde büyük yararlar sağladığını bildiğimiz marangozluk ve demircilik kursları binasının üst katı öğrenci pansiyonu olacak bina yapılması.
6- Bir dernek daha kurarak çalışmalarımızın genişletilmesi düşüncesiyle çoğunluğu Güzelleştirme Derneği üyeleri olarak Çaycuma Lise ve Pansiyon Yaptırma Derneği kuruldu.
7- Bu dernek marifetiyle küçük ve eski olan ortaokulumuzu yeniden yapmak ve liseye hazırlamaktı.
Hepsinin yapımına birden başlandı parke kaldırımlar, yol genişletmesi ve yeni yolların açılması devam ederken 31.12.1962 tarihinde Atatürk heykeli hizmete açıldı (Zonguldak ili dahilinde heykeli olan ilk ilçe.)
Kurslar binası 1963 yılında hizmete açıldı (Şimdiki Belediye Kreşi)
1960 Eylülünde başlanan orta okulumuz son bölümü de devletinde katkılarıyla 1963 Eylülünde hizmete açıldı. (Şimdiki Anadolu Ticaret Meslek Lisesi)
Bu arada Seka Genel Müdürlüğünden bir heyet kağıt fabrikası yapmak için yer aramaya Çaycuma’ya geldiler. Bizler yeniden heyecanlandık. Çaycuma’nın kaderini değiştirecek bu yatırımın Çaycuma’da yapılabilmesi için bir çalışma grubu düzenlendi. 27 kişiden oluşan bu şehir meclisi, belediye, siyasi partiler ve derneklerimiz yönetim kurullarından oluşmaktadır. Bu meclis Çaycuma’yı Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği yönetiminde çalışmaktadır.
Kağıt fabrikasının arsasını, kimi yerde bedelsiz kimi yerde sembolik düzeyde ucuz fiyatla veren Çaycuma köylüsü ve kentlisinin büyük özverisi ve çalışmalarımız fabrikanın Çaycuma’da kurulmasını sağladı. İlk kağıt üretimi 11 Nisan 1970 gecesi saat 22.40 da meyvasını verdi. Devletle işbirliği ile dayanışmanın ve birbirine güvenmenin mutlu sonucu alındı.
10 yıldır ciddi amaçtan yoksun olarak kurulan ve en ufak bir faaliyet gösteremeyen Cami Yaptırma Derneği devralınarak benim başkanlığımda çalışmaya başladı. Mayıs 1973 yılında temeli atılan caminin adı, Cumhuriyetin 50. yılı olması nedeni ile ‘50. Yıl Camii‘ konuldu ve 1980 yılında hizmete açıldı.
Aynı yıl ve müteakip yılda Çaycuma’da Ticaret ve Sanayi Odası kurma çalışmalarımız başarısız sonuçlandı.
Çaycuma’da küçük bir bina sağlık evi olarak çalışmaktayken kapatıldı. Çaycumalılar, yönetimimde kurulan komite ile çalışarak 50 yataklı bir devlet hastanesi çalışmalarına 26.3.1983 günü başlayarak hastaneyi 22.7.1985 günü hizmete açtılar.
Çaycuma’ya kazandırmayı düşündüğümüz Ticaret ve Sanayi Odası kurulması çalışmaları tekrar 1982 senesinde başladık. Şubat 1984 yılında Çaycuma’da oda kuruldu. 12 kez aralıksız süren yönetim kurulu başkanlığı yaptım. 18 Kasım 1995 günü yapılan oda seçimlerinde seçilemedim. Oda Başkanlığım ve Organize Sanayi Bölge Başkan Yardımcılığım sona erdi.
Metin YURTBAY’ın 1. dönem Belediye Başkanlığı süresinde Zonguldak ve civarı belediyelerle başlattıkları Organize Sanayinin kurulması çalışmaları Ticaret Odalarınca üstlenilerek gerçekleştirilmiştir.
Oda başkanlığım süresi içinde Çaycuma’da Anadolu Lisesi kurulması çalışmalarımız sürüyordu.
Bu çalışmalar sürerken 2 oğlunu birden trafik kazasında yitiren, tüm dernek çalışmalarımızda yanımızda olan Zeki Yurtbay, oğulları adına Oktay-Olcay Yurtbay Anadolu Lisesi’ni yaptırmayı üstlenince 1992-1993 ders yılında Anadolu Lisesi ve Anadolu Ticaret meslek ile aynı anda iki dernek birden kuruldu.
Çaycuma insanının bir özelliği, dünya görüşleri farklı olsa da inandığı bir konuda bütün haline gelerek özverilerini birleştirip sonuca ulaşmasıdır. Her iki okulun Koruma Derneği Başkanlıklarını üstlendim. Binası biten Anadolu lisesi kendi binasına taşındı. Ben de Dernek Başkanlığını bıraktım.
Bu süre içinde yönetim kurulundaki bazı arkadaşların da katılımı ile 19 Mayıs 1994 yılında benim başkanlığımda Atatürkçü Düşünce Derneği Çaycuma Şubesi kuruldu.
Her zaman, Atatürk’ün “En iyi, en doğru, en akılcı yatırım; insan için, onun mutluluğu, onun eğitimi için yapılan yatırımdır” sözü çalışmalarımıza esas teşkil etmiştir. Çaycuma’da öğrencilerin ve halkın yararlanacağı bir kitaplık yoktu. Müstakil bir şube binasına da gereksinim vardı; arayış içindeydik. Metin Yurtbay’ın 1. dönem Başkanlığında çarşı meydanını düzenleme çalışmaları kapsamında yaptığı (Bahçe içinde havuz ve Atatürk heykeliyle) bu yer sanki bizim için hazırlanmıştı. İstemimizi önce Valiye sonra Kaymakama, daha sonra da Belediye Başkanına açtık.
Olumlu karşılayan Sayın Yurtbay belediye zabıtasını başka bir binaya naklederek ADD’nin şimdiki yerini bize teslim etti.
Bugünkü değerle 3 milyar TL. harcanarak onarılan bu binada 29.6.1996 günü Atatürk Kitaplığı hizmete girmiştir. Şu anda 3 bina yakın kitaba sahibiz. Bağış yoluyla temin ettiğimiz bu kitaplarımızdan her gün yaklaşık 30-50 öğrenci ve yetişkin yararlanmaktadır.
Belediye anılan binayı satın alarak derneğimize vermeyi kararlaştırmıştır. Çaycumalılar çok kısa zamanda burayı düşüncelerimiz doğrultusunda onararak Çaycuma’ya (Atatürk Halkevi) kazandıracaklardır.”