Üç gündür Tekirdağ ilinde dolaşıyorum. Gözüme çarpan birkaç hususu ileteyim…
- Caddelerde / sokaklarda anormal seviyede fazla kahvehane var.
- Evler, apartmanlar çok sıkışık inşa edilmiş. Bu hiç makul değil.
- Her yerde belediye başkanlığı yapan(?) kişilerin afişleri, resimleri var. Buna niçin gerek duyulur ki? Belediye başkanı olanlar acaba film yıldızı olduklarını mı düşünüyorlar?
- Şehrin tam göbeğindeki devasa AVM’de bulunan dükkanlarda Türk malı yok gibi. İthal mallar ülkeyi daha hızlı batırıyor.
- Alışveriş mekanlarında çok sayıda Bulgarca konuşan insana rastladım.
- Kaldırımlar, yollar, araç park yerleri ihtiyacı karşılamaktan epey uzak.
- Tüm ülkede 1.200.000 öğretmen, 500.000 polis var. Ancak öğretmenevinin fiyatları polisevinin fiyatlarından yüzde 100-200 fazla.
- Şehrin arka mahallelerinde eski, köhne, insanların yaşamasına uygun olmayan derme çatma konutlardan çok sayıda var.
- Yollarda, parklarda, kahvehane önlerinde hemen hemen herkes sigara içiyor.
- Ortalama konut kiraları 3-8 bin arasında değişiyor. Gidişat can sıkıcı.
- Belediye su aboneliği için 385 TL depozito parası alıyor. Bu tam anlamıyla bir soygun. Bunun hiç olmaması gerekiyor.
- Doğal gaz aboneliği veren özel sektöre ait şirket de 785 TL depozito parası alıyor. Bu da acımasız bir soygun gibi görünüyor.
Sonuç olarak şehir bana biraz boğucu, bunaltıcı, yorucu geldi…
Ali Özdemir
(Eğitimci/Yazar)
