Hâlimiz…

1999 yılında Bolu’da da yüksek büyüklüklü depremler oldu… Kiracı olarak ikamet ettiğimiz ev ağır hasar alarak yıkıldı… Bütün eşyalarımız kullanılmaz hale geldi. Bir tek bağış / yardım almadım, almak istemedim. Sadece devrilip ekranı kırılan 56 ekran mütevazı televizyonumuzu K.. Holding para almadan onardı…

Hâlimiz...

Depremden sonra Valiliğin yardım – koordinasyon merkezinde birkaç defa görevlendirildim. Ortalık rezalet idi. Kimin ne yaptığı belirsizdi… Soba, battaniye, ısıtıcı bisküvi gibi yardımları çoğunlukla ihtiyacı olmayanlar kaptı… Bazı öğretmen arkadaşlarım bile kolilerce bisküvi depoladılar evlerine…

Depremden sonraki süreçte çadır bile almadım… Kardeşlerimin ikamet ettiği Akpınar mahallesindeki iki katlı eski tip müstakil eve sığındık…

O vakit çalıştığım lisede de mağdurlar için akşam yemek veriliyordu. Orada da bazı günler görevli idim… Yemeğe gelenlerin çoğunun lüks araçları vardı…

Kızılay’ın vasıtaları periyodik olarak yardımlar (ekmek, giysi vb.) dağıttı. Kuyrukta bekleyenlerin çoğu varlıklı kişilerdi.

Bizim içimizde bu tür yağmacı, aç gözlü insanlardan çokça var. Japonya’da bir tek yağma, hırsızlık olmuyor. Onların dini bile yok… Şintoizm felsefesine inanıyorlar.

99’yılında Bolu, Düzce, Sakarya, Kocaeli ve Yalova’da binlerce bina yıkıldı ya da ağır hasar gördü… Bilebildiğim kadarıyla hiçbir mühendis, mimar, yapsatçı, imar müdürü elle tutulur cezalar almadı. Mahkeme açılmadı. Açılanlar da zaman aşımına, aflara uğratıldı.

Açıkçası ilgililerden hesap sorulmadı. Bu bölgelerdeki kamu binalarının tümüne yakını yıkıldı. Sadece, beni de okutan (burs vererek) İzzet Baysal’ın Bolu2da bağışladığı binalarda hasar oluşmadı. Zira bu kişi hile bilmezdi.

99 depreminden sonra 2-3 ay kötü çadırlarda öğrenim yapmaya çalıştık. Okulun bahçesinde niteliksiz bir çadır vardı. Rezalet günlerdi. Birçok öğretmen bugünlerde de yan gelip yattı. Ders bile yapmadılar. Destek işlerinde de görev almadılar. Hastayım deyip rapor alanlar da oldu. Eğitilmiş kitlemiz de maalesef bu evsafta… Çok can sıkmak istemem.

Son depremde yıkılan binaların çoğu deprem yönetmeliğine “uygun” yapılmış… Acı tablo ortada… Bizi aç gözlülüğümüz yıkıp öldürüyor. 30 yıllık eski bir araba alırken bile eksper (uzman) raporu talep ediyoruz. Ev alırken TSE, CE, ISO belgesi arayan var mı?

Ali Özdemir
(Eğitimci/Yazar)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir