Erken emeklilik bizi daha da fakir bırakacak…

Erken emeklilik bizi daha da fakir bırakacak…

1990’lı yıllarda fırsatçı, halk dalkavuğu bir siyaset tüccarı kadınların 20, erkeklerin 25 yılda emekli olmasını sağlayan yasayı çıkardı. Hatta bazı meslek gruplarında 12 aylık çalışmaya 3 ay yıpranma verildiği için 16-18 yılda emekli olan kadınlar bile oldu.

Çalışmadan, üretmeden yaşamaya alışmış milyonlarca insan erkenden emekli olarak sosyal güvenlik kurumunun (SGK) iflas etmesine yol açtı…

2 binli yıllarda bu hatadan biraz dönüldü ve 40’lı yaşlarda emekli olma hastalığı ortadan kaldırıldı. Ancak 2023 yılında tebaadan oy alabilmek için yine büyük bir hata yapıldı.

İnsanlar 40’lı yaşlarda yine emekli edildi. Şu anda SGK’dan 17-18 milyon kişi maaş alıyor. Bu da Türkiye’nin en az 20 yıl daha 2. lig seviyesindeki ülkeler arasında kalmasına yol açacaktır.

Fransa, Almanya, İngiltere, Japonya, ABD, Hollanda gibi ülkelerde insanlar 63-68 yaşlarına kadar üretime katkı yapmaya devam ediyor. Belçika’da kamu kurumlarında odacı/hizmetçi/getir-götürcü yoktur. Bizde ise 480 bin odacı günde 2-3 saat iş yaparak(?) maaş almaktadır.

Japonya’da devletin toplam 5 bin makam aracı varken bizde 150 bin özel makam taşıtı vardır. 20-30 binlik minik bir ilçede bile 20 kadar daire müdürünün lüks makam aracı vardır. Bu vasıtaların yakıtını, sürücüsünü, bakımını, sigortasını, temizliğini düşündüğünüz vakit milyar dolarlık giderler karşınıza çıkar.

1,5 yıldır Ankara’da çalışıyorum. Yollarda giden eden araçların yüzde 25’inin civarı sivil ya da resmi plakalı hizmet / makam aracı olduğunu söyleyebilirim. Bunu sabah 7-8, akşam 17-18 saatleri arasında çok net olarak görebilirsiniz.

Erken emeklilik bizi daha da fakir bırakacak…

Anadolu Teknik Liseleri Neden Yok Edildi?

Türkiye’de 11 bin civarında klasik / düz lise vardır. Mesleki ve teknik eğitim yapılan lise sayısı ise 4500 dolayındadır.

Bu okullarda 150 civarı alanın (bölümün) altında 400 kadar farklı dalda 4 yıl süreli öğretim yapılıyor. Bu sayının en az bir kat daha artırılması şarttır. Zira Almanya gibi ileri ülkelerin süper güç olmasını sağlayan birinci etken mesleki-teknik eğitimin çok kaliteli olmasıdır.

1982-85 yılları arasında meslek lisesine “sınav” ile girerek 3 yıl elektrik eğitimi aldım. İlerleyen yıllarda meslek liselerinin bütün alanları maalesef sınavsız girilir hale getirildi.

Teknik okulların içinde aslında iki okul vardır. Birisi ATL (Anadolu Teknik Lisesi) diğeri ise AML (Anadolu Meslek Lisesi) şeklindedir.

ATL olarak nitelenen birimlere sınav ile daha bilgili öğrenciler alınır. Buralarda genel bilgi derslerinin süresi çok fazladır. Bunu amacı, öğrencileri yüksek öğretime yöneltmektir. AML’lerde ise yüksek öğretime yönlendirme hedefi yoktur.

2017 yılında, Türkiye’deki 4500 civarı meslek lisesinin 1500 kadarında bulunan ATL içerikli bölümlerin yüzde 80’i ani bir kararla kapatıldı. Yani, 4500 okulun tümüne yakını sınavsız, LGS’den (Liselere Giriş Sınavı) çok düşük puan almış öğrencileri kabul eder hale sokuldu.

Bu uygulama başlayınca, meslek liselerine gidip üniversiteye devam etmek isteyen çok nitelikli öğrenciler çoğunlukla İmam Hatip Liselerine “yönlendirildi”.

MEB, meslek liseleri bünyesindeki ATL bölümlerinin neden kapatıldığını bilimsel bir biçimde kamuoyuna izah etmedi. Magazin medyası da bu konuları zaten hiç ele almadı.

Konuyu çok dağıtmadan özetleyeyim: Şu anda meslek liselerinin sadece yüzde 10-15 kadarında ATL içeriğinde eğitim veren, sınavla çok çok az öğrenci kabul eden bölümler vardır.

Mesleki okulların ATL bölümlerinin boğulmasının sebebi bence İmam Hatiplerde boş kalan yüzde 70’lik kontenjanları doldurmak içindir. MEB bu konuda belki yazıya itiraz edecek, “Verilen rakamlar yanlış” diyecektir. Ancak hakikat budur.

2021 yılında emekli olmadan önce 32 yıl boyunca mesleki-teknik içerikli 10 farklı okulda görev yaptım. Buralar hep ikinci sınıf yerler olarak görüldü. MEB’in altyapı destekleri hep İHL’lere yönlendirildi.

Son 4-5 yılda “proje meslek liseleri” adı altında 50 kadar çok başarılı öğrenci alan okul açıldı. Ancak bunlar 85 milyonluk ülkede denizde bir damla nispetindedir.

2023 yılı itibariyle mesleki eğitim Almanya’nın hala çok gerisindedir. MEB teknik eğitimi planlama noktasında endüstri 4.0’ın vizyonundan çok uzakta durmaktadır.

Ali Özdemir (Eğitimci/Yazar)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir