Aklıma takılanlar

Vekillik

Milletvekili olanlar onlarca ayrıcalık ve 2 yılda emeklilik hakkına sahip oluyor. Sadece “yasa” yapma görevi olan kişilerin bu kadar çok imtiyaza kavuşması ahlaki, etik, sosyolojik, toplumsal değerlere uygun mudur?

Vekil olan 600 kişi arasından bir kişi bile çıkıp neden “2 yılda emeklilik olmaz. Ben bunu kabul etmiyorum. Sadece bir kaç yıl görev yapıp esas işime döneceğim” demiyor?

Nitelik

Hiçbir özelliği, niteliği, eğitimi olmayan; hukuk, yasa, yönetmelik, önerge kavramlarını bile bilmeyen, yerli-yabancı ülkelerin ne idüğü belirsiz, içi boş, uzaktan eğitimle verilmiş diplomalarını edinmiş ya da üniversite diploması bile olmayan insanların ülkeyi yönetmek için vekilliğe aday olması nasıl bir durumdur?

Başhekim, vali, komutan, kaymakam olmak için en az üniversite mezunu olmak gerekirken vekil olmak için neden yüksek öğretim mezunu olma şartı yoktur?

LPG

1,5 yıldır her hafta Bolu-Ankara arasında yolculuk yapıyorum. Yol kenarlarında bulunan akaryakıt istasyonlarından benzin ve LPG yakıtı alıyorum. Özellikle LPG satışı noktasında fiyatlarda yüzde 10-20 arasında fark ve pompalarda çeşitli oyunlar olduğunu gözlemliyorum.

Bazı yerlerde 9 TL’ye satılan LPG bazı yerlerde ise 11,5 TL’ye satılabiliyor. Özellikle yol kenarlarındaki mola yerlerinde çok yüksek fiyattan LPG satışı söz konusudur.

Hepsi için geçerli demiyorum ama bazı akaryakıt istasyonlarının pompalarındaki sayaçlarda oynama yapıldığı kanısındayım. Son 1 ay içinde aynı mesafeleri kat ettikten sonra 5 farklı yerden LPG aldım. Bu beş noktanın satış fiyatları 9-9,40 TL arasında olmasına rağmen 60-100 TL daha fazla para tahsili yapan yerler oldu. Bir istasyonda çalışan görevliye durumu sordum. “Gazın basıncında oynama yapılarak fazla para alma işlemi yapılabiliyor” dedi.

Kitap

MEB tarafından her yıl 20 milyon civarı öğrenciye 250 milyon adet kadar ders kitabı ücretsiz olarak dağıtılıyor. Renkli, kaliteli kâğıda basılan bu eserlerin her birinin maliyeti ortalama 1-1,5 dolar tutmaktadır. Bu veriye göre 250-350 milyon dolarlık (5-7 milyar TL) bir harcama söz konusudur. Bu kadar büyük harcamaya rağmen öğrencilerin yüzde 90’lık dilimi kitapları hiçbir zaman derse getirmiyor, kaybediyor, tahrip ediyor.

Kitaplar varlıklı öğrencilere para karşılığı, fakirlere ise bedelsiz olarak verilmeli, öğretim yılı sonunda eseri sağlam olarak teslim edenlere paranın yüzde 80-90’ı geri iade edilmelidir.

Ya da kitap seçimi eskiden olduğu gibi öğretmenlerin kararına bırakılmalıdır. Devlet, kitap dağıtma işinden çekilmelidir. Finlandiya gibi eğitimde birinci ülkeler nasıl hareket ediyorsa öyle davranılmalıdır.

Ali Özdemir
(Eğitimci/Yazar)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir